Nesturiler

Nesturi-Yezidi-Ezidi-Keldani Türkiye'ye neden geliyorlar?

Nesturilerin Rusya desteğinde ayrı bir devlet kurma hayalleri 1910 yılına kadar gidiyor. Nesturi Patriği Marşamun Benyamin, İran’daki Rus Konsolosluğu ile bu amaçla irtibata geçmiş ve Rusya’nın himaye ve kontrolü altında yaşamak istediklerini ifade etmişti.

 

Rusya, o koşullarında bu talebe ihtiyatlı yaklaşmış olsa da destek vermiş, 1911’de Salmas, 1912’de Tergevar, 1913’te Salduz ve 1914’de Merger ve Bıradost’ta yaşayan Asuriler Rus Selefyan Kilisesi’ne katılmıştı.

 

1915 Van’daki Ermeni ayaklanmasını fırsat bilen işte bu Nesturiler ayaklandı…

 

10 Mayıs 1915’te, Patrik Marşamun bir açıklama yaparak, Osmanlı’ya karşı 20.000 Nesturi’yle Rusların ve İngilizlerin safında savaşacağını ilan etti.

 

Ruslar bu Nesturilerle ‘keşif kolları’ ve ‘avcı taburları’ oluşturdular. Çıkardıkları isyanda, bölgede yerleşik çok sayıda Kürt’ü katlettiler.

 

Bunun üzerine Osmanlı, bölgedeki Kürt aşiretlerinin de desteğini alarak karşı bir harekata girişti. İsyanı bastırmakla görevli Türk birliği, kısa sürede bölgeye hakim oldu; Talo ve Altu bölgesinde bulunan asi Nasturiler tamamen etkisiz hale getirildi.

 

Dr. Suat Akgül’ün şu tespitleri önemlidir;

 

‘Bu tenkil harekatı sonunda asi Nasturilerden 1.200’ü ölmüş, 60.000 hayvanı da telef olmuştur. Türk birlikleri ise 18 şehit vermiştir. Bu şehitlerin tamamı Kürt ahvadındandır’.

 

Rusya hesabına çalışan resmi Rus ajanı Abdürrezzak Bedirhan’ın Türk devleti aleyhine yürüttüğü faaliyetler de bu döneme rastlamaktadır.[1]

 

1919’da Nesturiler de tıpkı Şerif Paşa ve Ermeni Bogos Paşa gibi, Paris Barış Konferansı’na müdahil olarak katıldılar.Urumiye’de Kilise Misyonerlik Kuruluşu tarafından eğitilmiş bir din adamı olan Abraham Yohannan, Nasturi-Keldani ve Süryanilerin temsilcisi sıfatıyla oradaydı. Yanında Urumiye’den gelen Nesturi temsilcileri de vardı.

 

Hepsinin ortak hedefi şuydu; şimdilik otonom, fakat daha sonra bağımsız olacak bir Asur-Keldani devletinin kurulması.

 

Bu devletin sınırları dahi çizilmişti;Musul, Urumiye, Diyarbakır, Urfa dahil, batıda Fırat, kuzeyde Van Gölünün güneyindeki dağlar(Başkale-Gürpınar-Çatak’ı tarif ediyor), doğuda Türkiye-İran sınırındaki dağlar(Dalamper-Zagros dağlarını yani üçlü sınırı tarif ediyor), güneyde Dicle ve Fırat’ı kesen hat içinde kalan topraklar’[2].

 

Bu tanıma bakıldığında, bugünkü PKK terör örgütünün siyasi hedefinde olan Türkiye topraklarıyla birebir örtüştüğü dikkati çekiyor.

 

Nesturilerin amacı hem Kuzey Irak coğrafyasında hem de eski yerleşim yerleri olan Hakkari’de yeni bir devlet kurmaktı.

 

Bu niyetleri İngiliz Sir A. Wilson tarafından şöyle dile getirilmişti;

‘Türklerin elinden eski topraklarını geri alabilmek için, Nesturiler savaşa hazırdırlar’[3].

 

1919’da geliştirilen İngiliz planlarına Ermeni ve Nesturilerle birlikte bu kez Kürtler de dahil edildiler. Bu plan, ‘Rus hakimiyet bölgesi ile İngiliz hakimiyet bölgesi arasında tampon bir devlet oluşturmak’ düşüncesine dayanıyordu.

 

Sonuçta, Nesturilerin eski yerlerine dönmelerine karar verildi yani Hakkari ve Urumiye bölgesine. Nesturiler,Osmanlı yönetiminde yaşadıkları dönemde hem İngiliz hem Ruslarla işbirliği yaparak Osmanlı’ya karşısavaşmışlardı, sonra ayrılarak Osmanlı’ya karşı cephe açmışlardı ve şimdi de o topraklara geri dönmek istiyorlardı[4]

 

1920’ye gelindiğinde, İngilizlerin Nesturilere teklifi şu oldu; Musul-Akra istikametinden Hakkari’ye ulaşmak,burada Hakkarili ve Urumiyeli Nesturilerden bir Asur Milleti oluşturmak ve bu milleti, Amerika ve Tebriz’de yaşayan Nesturilerle desteklemek yaniHakkari’de bir Asur Devleti kurmak…

 

Fikir güzeldi, hemen işe koyuldular.Ağa Petros liderliğinde yaklaşık 4.000 kişilik bir Nesturi silahlı kuvvetikurdular. İngilizler de yol göstermek için, bu kuvvete birkaç subay görevlendirdiler.Akra istikametinden Hakkari’ye doğru yola çıktılar. Ama Akra’da hiç beklenmedikleri bir durumla karşılaştılar;Zibari ve Surçi Kürt aşiretleri bu Nesturilere karşı şiddetli bir direniş göstermişti.

 

Nesturiler ağır bir kayıpla gerisin geriye Musul’a dönmek zorunda kaldılar. Ama bu arada bu Asur devleti projesine bel bağlamış olan Hakkari Nesturileri çevredeki Kürt köylerine girmiş, yakıp yıkmış, yağmalamıştı; bu önlenemedi[5].

 

Yine 1920’de, San Remo Konferansı’nda konu üzerinde görüşmeler başlatıldı ve bölgedeki Hıristiyan ve Kürt unsurlar yeniden ele alındı.

 

İngiltere’nin amacı şuydu; Doğu Anadolu’da bir Ermeni-Kürt devleti, Kürt devleti iki parçalı ve parçalar arasında ayrı bir Nesturi devleti…

 

Musul’u elde tutmak isteyen İngilizler, bu Nesturiler üzerinden yeni bir proje hazırladı.

Bu projeye göre, Nesturiler Türk sınırından sessizce sızarak eski yerlerine ulaşabilecekti.

 

Proje uygulandı ve birçok Nesturi Hakkari’deki eski yerlerine geri dönmeyi başardı.

Musul’a yerleşen Nesturilere gelince, daha önce oluşturulan Nesturi taburları yeniden düzenlendi ve İngiliz yönetimindeki Irak ordusunun bir parçası haline getirildi[6].

 

Sonuçta, 1924 yılı itibariyle Nesturiler üç ana merkezdeydi; Hakkari, Musul ve Urumiye.

 

Türkiye Musul sorununun çözümü için görüşmelere başladığında, Nesturi tablosu işte böyleydi ve şimdi konumuz olan Nesturiler, işte bu Nesturilerdi…

 

Musul meselesi gündemde iken, 7 Ağustos 1924’te, Hakkari bölgesindeki Nesturiler İngiliz planında olduğu gibi isyanı başlattılar…

 

İsyan, 7 Ağustos 1924 günü, Hakkari Valisi ve beraberindeki heyetin Hangediği mevkiinde pusuya düşürülmesi ile kendini gösterdi. Çıkan çatışmada Jandarma Komutanı Binbaşı Hüseyin ile üç jandarma eri şehit düştü, beş er ise yaralandı.

İsyan bölgeye yayılıyordu…

 

14 Ağustos 1924’de Bakanlar Kurulu toplanmış, isyana müdahale için Genelkurmay Başkanlığı görevlendirilmiş ve Türk Ordusu kapsamlı bir harekatı planlamaya alınmıştı.

Eylül ayında askeri harekat başlatıldı…

 

19 Eylül günü, Nesturi isyanına destek veren İngilizler, üç İngiliz uçağı ile Bisbin’den Şiranis’e gitmekte olan 62’nci Piyade Alayı’nın 2’nci taburunu havadan bombalamaya başladılar; 8’nci Bölük Komutanı Üsteğmen Sadullah ile altı er şehit düştü, 15’i ağır olmak üzere 25 er yaralandı.[7]

 

28 Eylül’de kontrol altına alınan bu isyan, 19 Ekim 1924’te tamamen bastırıldı ve askeri harekat sona erdi.

Hakkari’de bir Asur Devleti kurulmasına ilişkin İngiliz planı tutmamıştı.

 

Musul meselesine gelince…

Konu, Macar, Belçikalı ve İsveçli temsilcilerden oluşan üçlü komisyonun önüne bırakılmıştı.

30 Eylül 1924, komisyon kuruldu.

13 Kasım 1924’te, göreve başladı ve ilk toplantısı Londra’da yapıldı.

16 Ocak 1925’te, Bağdat ve Musul’da toplanan komisyon raporunu açıkladı;

 “1928 yılında bitecek olan İngiliz manda yönetiminin 25 yıl daha uzatılması ve Kürtlere özerklik verilmesi…”  

 

Şimdi Ortadoğu’da Nesturiler Hakkari bölgesine göç ettiriliyor yani tarih tekerrür ediyor…

Musul Vilayet bölgesi etnik gruplara göre ayrıştırılıyor…

İngiliz oyunları yine sahneye konuluyor, mesele işte bu!

 

Erdal Sarızeybek



[1] Suat Akgül, Musul Sorunu ve Nesturi İsyanı, s. 70, Berikan Yayınları, 2001.

[2] Age, s. 81.

[3] Suat Akgül, ‘Musul Sorunu ve Nasturi İsyanı’, s. 79, Berikan Yayınları, 2001.

[4] Akgül, Musul Sorunu ve Nasturi İsyanı’, s. 77.

[5] Age, s. 83.

[6] Age, s. 86.

[7] Akgül, ‘Musul Sorunu ve Nasturi isyanı’, s. 139.

Share on Google Plus

About admin

0 yorum:

Yorum Gönder